cayicen135

Bizim için çayın da futbolun da demlisi makbuldür

fikret abini tanıyacaksın vol.8

by anıl paşa

Hayat sensin...




Doğmasın güneş varlığın yeter

fabio luciano

beni şahsen tanıyanlar bilir luciano sevgimi. gönül rahatlığıyla "büyük kaptan" diyebileceğim adamdı. sakatlıktı, şuydu buydu derken hakettiği merasimi göremeden ayrıldı fenerbahçe'den. zaten son zamanlarda kim hakettiği merasimle ayrıldı ki bu kulüpten? aydın örs, ibrahim kutluay, özlem özçelik???

akranlarımız arasından fenerbahçe formasına bu kadar saygı duyan, çubukluyu bu kadar seven bir yabancı daha gösterebilecek olan var mı?

sarıyer maden'de kafasını şişirdiğim krmcntn...
itiraf et sen de artık.
bizim dönemimizde çubuklu böyle bir yabancı daha görmedi...

sakın bana samiyen'deki kupa maçında yan hakemle tartıştırken yediğimiz golden filan bahsetme. o maçı ne galatasaraylılar ne de fenerbahçeliler hatırlıyor şu an. hatırladığım tek şey var, o da luciano'nun forma aşkı.

bana uche'yi unutturdun be luciano, daha ne olsun!!!

Fikret abini tanıycaksın vol.7


*speşıl tenks tu anıl paşa

işte o meşhur fikret abi


ne deniz seki, ne yıldız tilbe ne de ibrahim tatlıses... bu şarkıyı en güzel söyleyen fikret abimiz. kutsal damacana'yı sevmeyip, benim sevmemle dalga geçen blog yazarları için gelsin

Türkiye-İspanya maçı sonrası muhtemel manşetler

"Terim'den 1 Nisan şakası!"
"İbrahim Üzülmez ama üzdü"
"Guiza şaşırttı"
"Sonunu getiremedik"
"Afrika'ya gidip napıcaz"

Bu arada oyuncu değişikliği konusunda hala Fatih Terim'in 1 Nisan şakası yaptığını düşünüyorum. İspanyollar da ne ciddi adamlarmış lan şakayı kaka yaptılar.

cefakar san marino halkının duygularıyla oynamaya kimsenin hakkı yok

san marino'nun futbol arenasındaki yeri malum. arabada 5 evde 15 tarzı mazlum bir duruşları var. imkan olsa eleme grupları kuraları çekilirken san marino'yla aynı gruba düşen ülkelerin temsilcilerin suratlarının fotoğraflarını çekip mutluluğun resmi diye bir sergi açarım. kulakları çınlasın altan kaptan'ın tabiriyle "böyle çıksak berabere" kalınacak takım. neyse, herkesin bildiği takımın tanıtımını lüzumsuz yere uzattım.

efendim bu geceki dünya kupası eleme maçında alınan skoru biliyorsunuzdur muhtemelen. polonya'ya 10-0 mağlup oldu san marino. bu çilekeş san marino halkının çektiğini kimse çekmedi futbol dünyasında. san marino futbol federasyonu nasıl göz yumar buna anlayamıyorum. hayır maçlara çıkmasan bu işin oluru hükmen 3-0 zaten. ne diye çıkyorsun o zaman? çocuklar spor yapsın mantığıyla koca ülkenin gururu ayaklar altına alınır mı? bu ülkede halı saha yok mu? (eğer hakikaten yoksa müteşebbis türk halkına buradan seslenelim. kriz zamanında kısa vadede geri dönüşlü güzel bir yatırım.)

yazıya koyacak resim olarak sadece bu resmi bulabildim. san marino milli takımının slovakya maçı öncesi seremonide çekilmiş bir resmi. fotoğraf işinden anlamam ama güzel bir kare yakalanmaya çalışılmış belli ki. önde bayrak arkada milli marşı okuyan oyuncular. müthiş bir konsantrasyon. neyin konsantrasyonuysa artık. tarihinde 4 beraberlik 2 galibiyet var sadece bu takımın. beraberliklerden biri de türkiye'yle. soyunma odasında ne konuşuyorlar ki acaba? "beyler bu sefer kırıyoruz şeytanın bacağını artık!" diye yemin edip mi çıkıyorlar? ya da fatih terim tandanslı bir hocaları var da her maçtan önce "allah yardımcınız olsuuuaaan!" diye mi bağırıyor?

velhasıl buradan yetkililere sesleniyorum. artık bu acı dinsin. başlıkta da söylediğim gibi cefakar san marino haklının duygularıyla oynamaya kimsenin hakkı yok!

*speşıl tenks tu anıl paşa

yaşasın 90'lar #2

yaşasın 90'lar

rengin deyince akla ilk yalnız gece gelir karayılan. olmadı bunu atlaman.

Kısa metraj

-Bu ne abi?
-Öyle bakıyorum işte...

İddaa

Merhabalar saygıdeğer çayiçen sakinleri, bu ilk yazımda sizlere biraz para kazandırmayı istedim ki samimiyetimiz artsın,tanışma faslını çabuk geçelim.
Evet anlaşılacağı üzere sizlere bu hafta içi iddaa programından güzel kuponlar sunup,kimine karton karton sigara,kimine kasalarca alkol hatta ve hatta bunların ikisini kazandırmak temel amacım.
http://www.balidynasty.com/assets/images/newsletter/images/dollar.jpg
Dilerseniz kuponlara geçelim;

20 ve üzeri tl basarım diyenler için..

545 - Çek Cumhuriyeti - Slovakya 1 1.40
547 - Polonya - San Marino(3.h.) 1 1.60
554 - İngiltere - Ukrayna 1 1.20
556 - İskoçya - İzlanda 1 1.40

Toplam Oran : 3.76

3 ila 20 tl ciler için..

532 - Estonya - Ermenistan 1 1.80
538 - Liechtenstein(2.h.) - Rusya 2 1.60
540 - Türkiye - İspanya (İY) 0 1.85
551 - K.İrlanda - Slovenya 1 2.00

Toplam Oran : 10.66

1 ila 3 tl ciler için..

541 - Sırbistan - İsveç 0 3.10
544 - Avusturya - Romanya (iy/ms)2/0 14.00
554 - İngiltere - Ukrayna (İY) 1 1.65

Toplam Oran : 71.61

Evet efendim,kuponlarımız böyle.Dilediğiniz maçları seçip kombine edebilirsiniz gayet,bu durumda sorumluluk almıyoruz ancak.Verdiğimiz kuponlardan sorumluyuz muhakkak.
Ha "ulan hiç açıklama yapmamışsın direk maçları söylemişsin,neye göre be birader" diyenleriniz mutlaka çıkacaktır.Onların gözlerinden öpüyorum ve bir sonraki tahminlerimde aradığınız herşeyden daha fazlasını bulacağınızı garanti,tahakkuk falan ediyorum.Hatta sürprizlerimiz olacak..
Bayanlar yorum yaparsa sevinirim, iletişim kurarım, sempatiğim gerçekten..

Ayıptır, günahtır


Hadise'nin klibi Trt tarafından beğenilmemiş!
Ortada bu kadar olay var devletin kurumu neleri kovalıyor. Televizyonlarda gösterilenlere bakılınca şu klibin neyi ofsayt arkadaş...

george best

daha önce yazdığım nostaljik futbolcu yazılarında daha çok nispeten arkada kalmış kıymetli adamlara yer vermeye çalıştım hep. ama koca macır güntaç'ımdan gelen isteği kırmak olmazdı. kardeşim george best yazısı istemiş, buyrun size george best yazısı.

yazmaya dair geçmişim çok olmadığından da olabilir ama bence en zor şey george best yazısı yazmak şu dünyada. adamın meşhur sözlerini ve onun hakkında söylenmiş meşhur sözleri alt alta yazsan zaten hatrı sayılır uzunlukta bir makale çıkar. kaldı ki neden bilmiyorum ünlü yabancı futbolcuları anarken hep türkiye'deki muadillerini düşünerek anarız. hierro türkiye'nin bülent korkmaz'ıdır bizim için, zidane desen fenerbahçeli oğuz'un fransızıdır hep. george best için bunu kurgulamak zor. türkiye'nin sergen'i midir george best? lefter'i midir? tanju'su mudur? ben kafamda bir türlü onun karşılığı olan bir türk futbolcu bulamadım. lefter'in topçuluğunu koy, üstüne sergen'in takılmacılığını ekle, bir de tarık akan'ın yakışıklılığını koy üstüne. al işte best budur.

hayatımda hiç bir zaman amiyane tabiriyle bir "futbol dilencisi" olmadım. benim için futbol, hatta tüm sporlar taraftarı olduğum takımın/kişinin galibiyeti ile anlam bulur. bir fenerbahçe taraftarı olarak old trafford'ta fena olmayan bir oyuna rağmen 6-2 yenilmemizden çok daha kıymetlidir benim için 90 dakika bir varlık gösteremeden johnson'un frikiği ile kazandığımız galatasaray maçı. ya da o 7. maça uzayan chicago-utah serilerini utah kazansa tekrar tekrar izlemezdim muhtemelen. buna rağmen bana taraf olmadan da futboldan zevk alınabileceğini gösteren birkaç adamdan biri oldu best. kendisini canlı izleyemesem de çocukluğumda trt'de gösterilen best görüntüleri onunla ilk tanışmam oldu. ardından yaşça büyüklerden duyduğum best hikayeleri merakımı daha da artırdı. internetin, ardından da youtube'un hayatıma girişi best efsanesinin futbol sanatını icra edişini görmem açışından kilometre taşı oldu ve herşeyi ile onu tanımış oldum.

1946 belfast doğumlu olan best'in hikayesi 15 yaşında manchester united'a transfer olmasıyla başlar. belfast'ta futbolcu arayan manchester united'ın yetenek avcısı bob bishop dönemin manchester united menajeri matt busby'e bir telgraf çeker: "sanırım bir dahi buldum!" iki ayağını da müthiş kullanabilen, süratli bir oyuncudur bu bahsedilen dahi. manchester united'da 7 numara furyasını başlatan adamdır aynı zamanda best. ondan sonraki united'ın efsane 7 numarası cantona ölümünün ardından şu açıklamayı yapmıştır: "cennetteki ilk antrenmanında sağ açığa geçip, sol bekteki tanrı'nın başını döndürmüştür. bana takımında bir yer ayırtmasını çok isterim. best'in takımında tabii, tanrı'nınkinde değil." dünyada tanınmasını sağlayan maç ise dönemin devi benfica ile oynanan ve 5-1 kazanılan maç oldu. benfica savunmasını doğduğuna pişman etti best. manchester united'a onca başarı kazandırmasına rağmen alkol ve kadınlara olan düşkünlüğünden dolayı 27 yaşında kulüpten kovuldu. yine de bildiğini yapmaya devam etti.

ahmet çiğdem'in radikaldeki bir yazısında dediği gibi "george best, hayranlarınca yüceltilip batırılan, kendi imgesiyle baş etmekte zorlanan 'modern' futbol yıldızlarının ilk örneğiydi. best, inatla bildiği gibi yaşadı ve bunun bedelini de ödedi". best futbol dünyasının ilk yıldızıdır. best'i diğer futbol yıldızlarından ayıran bence en önemli özellik ise, onun gibi başarılı, yakışıklı adamlar özellikle hemcinsleri tarafından kıskanılırken, best herkes tarafından sevilen bir ikondu. best her erkeğin olmak istediği adamdı. ingiltere alt kültürünün en önemli öncüsüydü.

kadınlara ve alkole olan düşkünlüğünden "1969'da kadınları ve alkolü hayatımdan çıkardım, ömrümün en kötü 20 dakikasıydı." diyerek hiç bir zaman utanmayan, "en çok neleri özledin?/what did you miss a lot?" sorusuna "miss canada, miss united kingdom..." cevabını veren, "7 tane miss world ile yattığımı iddia edenler yanılıyor. 3 tanesiyle yattım diğer dördünü geri çevirdim." diyen, kendisini dünyaya tanıtan 5-1'lik benfica maçında kaleciyi çalımladıktan sonra topu kale çizgisinde tutup eğilip kafayla gol atmak istediğini ama sonra vazgeçtiğini söyleyen kalender bir adamdı best.

"akşam yediğim hurmalar, gece kıçımı tırmalar" misali bu hareketli yaşamın da götürüleri oldu elbette ondan. defalarca karaciğer nakli geçirdi. o yine içmeye devam etti. alkollü araba kullanırken yakalandı, hapis yattı, hatta noeli hapishanede geçirdi, çıktığı canlı yayınlarda alkolün etkisiyle daha sonra özür dileyeceği hareketler yaptı. ama ne yaparsa yapsın sevildi.

ömrünün son günlerinde bile londra'da küçük bir pubda içerken görüldü. diyorum ya kalender adamdı best. hayatını istanbul'da geçirse kuruçeşme'deki mekanlarda vodka-redbull değil beylerbeyi'nde mustafa keser'in mekanında rakı içerdi.

karaciğer nakli sırasında kaptığı enfeksiyon durumunu kötüleştirdi. uzun süre hastanede ölümle savaştı ve en sonunda 2005'te hayata gözlerini yumdu. o zaman herkes farkına vardı yaşananların bir film değil de gerçek olduğunun. hollywood yapımı filmlerde böyle oyuncular alkolü bırakır ve ömrünün geri kalanını torunlarını severek, alkol karşıtı projelerde boy göstererek geçirirdi. ama george best hayatın ta kendisiydi. cenazesi müthiş bir kalabalıkla uğurlandı. irlandalısı, ingilizi, unitedlısı, citylisi herkes arkasından gözyaşı döktü. ölümünden kısa bir süre önce hastaneden gençlere mesaj yolladı. "benim gibi ölmeyin" dedi.

onu en güzel anlatan sözle bitirmek istedim bu yazıyı. bir irlanda deyişi:

"pele good, maradona better, george best"

nur içinde yatsın.

Bayrak değil meşale


Kayserispor maçı öncesinde düzenlenen bu organizasyon umarım futbolcuları verilen iki haftalık aranın ardından tekrar şampiyonluk havasına sokar. Haydi bakalım...

totti

adam olacak çocuk demişken eklemek icab eder diye düşündüm. papa'dan el almış totti. sonrası malum. en güzelini roma tribünleri açtığı pankartla söyledi kaptanın sakatlığında: "no totti no party"

*resim için güntaç'a teşekkürler

sandviç sevinci!

Futbol sahalarındaki ilginç gol sevinçlerine aşinayız, ama bu kadarı da fazla yahu.. Dortmund'un maçları bundan böyle geceyarısından sonra oynansın..

sildim, defter benim değil mi? vol.2

Oldham'dan sonra ikinci "pembe panter" vakası: Frank Ribéry..
Bu ayakkabılarla 6 maçta 6 gol performansı ise dudak ısırtmadı değil tabi.

Kankigiller!

Mutluluğu kes!

Dimitar Berbatov vs Terry Benedict

Bulgaristan Yatırım Bankası'nın reklam yüzü olmuş Berbatov.. Muhtemelen yaratılmak istenen izlenim "ben Manchester'da kazandıklarımı buraya yatırıyorum"dur. Fakat yaratılan imaj Andy Garcia'nın Ocean's filmlerindeki Terry Benedict karakterine daha yakın olmuş..

*speşıl tenks tu "gsvefutbol.com"

Adam olacak çocuk!


Bu veleti tanıdınız mı? Tabi ki Fernando Torres'ten başkası değil..

İzleyiciler