cayicen135

Bizim için çayın da futbolun da demlisi makbuldür

Fikret abini tanıyacaksın vol.14

Sahalarda görmek istemediğimiz hareketler



tribünden ufak gözüktüğü için gaza gelmiş olsa gerek

Şafaka'da da PES doğrusu!


Ofis taşındı, yerleşildi, parasız yatılı bile geldi, yaz okuluna başlandı...

PES olmadan bir şeyler eksikti sanki.

O da başladı.

Hani Ibrahimoviç, nerede Javier Zanetti....

efildeyiz

transfer sezonu #2

Mehmet Topuz transferinde artık kimsenin merak etmemeye başladığı son geldi. Olması gerekenden mümkün olan en uzak şekilde işleyen bir transfer hikayesi, bir nevi saraydan kız kaçırma. Mehmet Topuz’a Türkiye’nin 3 büyük kulüp dışında oynayan en iyi Türk oyuncusu olduğu için ilgi normal olarak yüksek. Transfer sürecinde yaşananlar ilginç. Fenerbahçe Kayserispor yönetimiyle anlaşıyor, Beşiktaş futbolcuyla… Sonra Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında müthiş bir medya savaşı başlatılıyor. Önce Beşiktaş başkanı oyuncuya forma giydirip, Beşiktaşlı olduğunu söyletip, bu şartlar altında Fenerbahçe’nin Mehmet’i transfer etmesi halinde koca bir “ezik” olacağını iddia ediyor, ardından Aziz Yıldırım çıkıyor bu işin peşini bırakmayacağını ve kamuoyundaki tüm belirsizlik havasının aksine sergilediği kesin tavırla Mehmet’in Fenerbahçe’de forma giyeceğini söylüyor. Akabinde gelen “küçük Ahmet” çirkinliği de herkesin malumu.

Ve transferin bittiği gün… Hürriyet’te yazan habere göre Aziz Yıldırım Mehmet’le görüşmek için Kayseri’ye gidiyor. Hürriyet’in verdiği haber doğruysa eğer transferin bittiği gün Mehmet’in yanında olanlar sporla zerre alakası olmaması gereken insanlar. Üsküdar Beşiktaşlılar Derneği Başkanı, Kayseri Ülkü Ocakları Başkanı ve tabi ki Aziz Yıldırım. Daha yakın geçmişte Fenerbahçe’ye kurumsal bir yapı kazandırdığını gerine gerine anlatan Aziz Yıldırım… Kurumsal kulüplerde transfer edilen oyuncuyu bizzat gidip getiren başkan da varmış onu görmüş olduk. Aziz Yıldırım Mehmet’le görüşüyor, ikna ediyor ve gece yarısı uçakla İstanbul’a getiriyor. Mehmet Topuz’a şaşalı bir imza töreni düzenleniyor, bu sefer de Fenerbahçe yönetimi Mehmet’e “formayı tuttum ama giymedim” dedirtiyor, “Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak” şapkasını taktırıyor.

Beşiktaş cephesinin feveranı bitmiyor. Fenerbahçe’yi gayri nizami transfer politikası yürütmekle suçluyor hatta hatta Beşiktaş’ın şampiyonluğunun gölgelenmeye çalışıldığını iddia ediyor. Bunları söyleyenlerin Ashley Cole’un Chelsea’ye transferinde Chelsea kulübünün aldığı cezayı bilmiyor olmalı. FIFA kurallarına göre sözleşmesinin bitmesine 6 aydan fazla olan oyuncuyla görüşmek suç. Demirören yönetiminden her zamanki gibi muazzam bir düz mantık. “Ben Beşiktaşlıyımdiyen oyuncu Beşiktaş’ta oynayabilir"den sonra “Şampiyon olan takım flaş transfer yapar. Rakipleri yaparsa amaç şampiyonluğu gölgelemektir.” Ezeli rakibi tuttuğunu öyle ya da böyle belirten bir oyuncunun takımımda oynamasından ben hoşnut değilim. Demirören de bu tutumu beğenmiyorsa ve önceki açıklamalar emsal kabul edilecekse Denizlispor’da oynarken “Ben Fenerbahçeliyim” diyen Yusuf’u ve İnönü’deki Fenerbahçe derbisinden sonra “Kızınız Nobre’yi oğlumuz Emre’ye(Aşık) istiyoruz” pankartı açılan Nobre’yi takımına kazandırmayacaktı. Kaldı ki yakın geçmişte Yusuf’u kulübüyle görüşerek son anda Trabzonspor’un elinden Demirören benzer olayda böylesine bir tepki gösterirken Türk kamuoyunun balık hafızasına güveniyor olmalı. Şampiyonluğu gölgelemek iddiasını görünce nutkum tutuldu zaten. Yorum yapmak güç.

Bundan sonra olacaklar da belli. “Seni Seviyoruz Emre Belözoğlu”, “Sıra sende Arda Turan” pankartlarını açan taraftar güruhundan daha kalabalık bir güruh sahip çıktı Topuz’a. Açıkçası şaşırdım. Ezeli rakibe transferde atılan çalım olarak göremiyorum ben bu transferi. İstemiyorum da. Bunlar için artık geç. Topuz aynen Tümer Metin’in Alkmaar maçlarında olduğu gibi iki Avrupa Ligi maçında yıldızlaşır, ne “Ben Beşiktaşlıyım” açıklaması hatırlanır ne de forma giymesi.

İzleyiciler