cayicen135

Bizim için çayın da futbolun da demlisi makbuldür

yazık değil mi kaptana?

önce 2008'de ağladı, şimdi de hakem faciası. tamam chelsea barcelona kadar göze hoş gelen top oynamıyor ama kim oynayabiliyor ki?

yazık değil mi büyük kaptana? ne zaman alacak bu kupayı?

playoff traşı

lotta schelin



isveçli güzellerden bahsederken lotta bebişimizi atlamak olmazdı. 1984 doğumlu bu hanımkızımız sarışın fıstıkların hüküm sürdüğü isveçte, esmerlerin de aşağı kalmadığını gösteriyor. güçlü bir forvet oyuncusu olan bu yavrucak, futbol tarzı olarak, zlatan ibrahimoviç'e benzetiliyormuş. ne olacaktıya, o izmarit kılıklı herife fiziken mi benzeyecekti?

futbol yaşantısına isveç'in köklü klübü göteborg'da başlayan lotta şu aralar fransa'nın devi olympique lyon'da oynuyormuş. hatta ligde kötü giden lyon'da makoun'un yerine düşünülüyormuş diye duydum.

sözün özü, bana yakıştırılan fransız mon cher'liği, ayrıca isveçte geçirdiğim unutulmaz günlerin ardından sevgili schelin'le kaderlerimizin ortak olduğunu, bir gün bir yerde yollarımızın kesişeceğini düşünüyorum.

bu güzel topçunun blogda yer almasının tam bi "sweetheart" olmasıyla hiçbir alakası yoktur.

Umut da senden...

Izdırabımsın

Elim gitmiyor. Gelmiyor içimden bir şeyler yazmak. Bu sebeptendir ki hislerime tercüman olan, karalamak istediğim konulara değinen bir yazıyı paylaşıyorum. Selametle...

Asitsiz Kola

Bu saatten sonra gelecek şampiyonluğu benim için en güzel ifade edecek tanımdır asitsiz kola. Evet içilebilir ama tat vermez. Kazanılacak olası bir şampiyonluk elbette sevindirecektir ancak herhangi bir coşku veya büyük bir mutluluk hissi yaratmayacaktır bende. Ligde şampiyonlukta çekiştiğin rakibin Sivas'la iki maçta da 1-1 berabere kalmışsın bu iki maçta da öne geçememişsin. Trabzonspor'u bu sezon iki maçta da yenememiş iki maçta da öne geçememişsin. Bursaspor'u iki maçta da yenememişsin. Galatasaray'ı yenememişsin. Bu sezon tarihinin en fiyasko günlerini geçiren Fenerbahçe'ye iki maçta da yenilmişin hele biri dünkü gibi kazanırsan muhtemelen şampiyonluğu büyük ölçüde bitireceğin bir maç. Hatta dün yenilmekle de kalmamış 60 dakika sahada iki pası bir araya getirememişsin. Aragones'in Semih ve Emre'yi kenara alıp "hadi olm şu maçı adamlara verelim" yazıktır günahtır şeklinde açıklanabilecek hamleleri olmasa şu haldeki Fenerbahçe'nin üzerine dahi gidemeyeceksin.

Vallahi burda kadro seçimi, taktik, teknik, sistem, Denizli, Ertuğrul Sağlam, Delgado şu bu çok tartışılır ama ben çok kısa kestirip atıcam. Sen kendi evinde şu Fenerbahçe'yi yenemeyip bu işi bitiremiyorsan, bunu yapmak için en ufak bir ışık, uğraş kırıntısı gösteremiyorsan şampiyon olsan da olmasan da çok mühim değil bundan gayrı. Dediğim gibi elbette 4'te 4 yapalım, elbette şampiyon olalım. Ama şu saat itibariyle asitsiz koladır o şampiyonluk bana. İçilir ama tat vermez!!

Raul Gonzalez/Ekşi Beşiktaş

josefine öqvist




josefine öqvist. 1983 doğumlu isveçli forvet oyuncusu. ilk fotoğraftan da rahatlıkla görülebileceği üzere mücadeleci futbol yapısıyla taraftarların sevgilisi. ülkesinde linköpings fc takımının formasını giyiyor. futbolseverler onu 2003 bayanlar dünya kupası'nın yarı final müsabakasında kanada maçının 86. dakikasında attığı kritik golle hatırlayacaklardır. esas mevkisi forvet olmasına karşın orta sahada da başarıyla görev yapan oyuncuyu 2008 senesinde umea ik ısrarla istemiş ancak o linköpings fc'ye olan aşkını mukavelesini iki sene daha uzatarak göstermiştir. 

aynen johanna almgren gibi josefine'in de blogda yer almasının erik gibi kütür kütür olmasıyla hiç bir ilgisi yok. biz onu golleriyle sevdik.

ver lefter'e yaz deftere

dün beşiktaş maçı arefesinde kadıköy'de derbi heyecanından başka heyecanlar da vardı. 5 aydır müthiş organize bir çalışmayla yürütülen lefter heykeli tamamlandı ve dün açılışı yapıldı. fenerbahçeli olduğum için kendimi şanslı hissettiğim hususlardan biridir lefter. beşiktaş efsanesi baba hakkı, galatasaray efsanesi metin oktay bu dünyadan göçüp gitti ancak bizim hala lefter'i ziyaret edebilme, elini öpme şansımız var çok şükür. kronik insanlık hastalığı olan "kıymetli insanların değerini öldükten sonra bilme" sendromundan arınarak sağken lefter'i nacizane onurlandırdı fenerbahçe taraftarları. heykelin açılışında eski başkanlardan faruk ılgaz'ın lefter'i daha iyi anlayabilmeyi sağlayacak muazzam bir açıklaması var;

"Fenerbahçe'nin Lefter, Zeki Rıza Sporel, Can Bartu, Cemil Turan gibi bir sürü efsanesi varken neden Lefter heykeli? Çünkü bunların hepsi birer futbol profesörü ama sadece Lefter Ordinaryus Profesör"

bedri rahmi eyüboğlu'nun istanbul destanı şiirinden bir bölüm ile bitirelim yazıyı;

İstanbul deyince aklıma 
Stadyum gelir 
Kanımın karıştığını duyarım ılık ılık 
Memleketimin insanlarına 
Daha fazla sokulmak isterim yanlarına 
Ben de bağırırım birlikte 
Avazım çıktığı kadar 
Göğsümü gere gere 
Ver Lefter´e yaz deftere 

fenerbahçe 101

"bu formayla alay edilmez" demişti rahmetli islam çupi. bu sözü fenerbahçeli olmayanlara söylemişti amma velakin bu lafın anlamını en çok özümsemesi gerekenler aslında fenerbahçeliler. 

bu sezon iki derbide fenerbahçe taraftarının en ufak bir galibiyet umudu yoktu. ilkinde galatasaraylılar yine şımarıklığı ele almış, işi yine pota kurmaya kadar götürmüştü. hesapta 5 atıp 1 sayacaklardı. sırtında çubuklu olan çocuklar 4 atıp yolladı galatasaray'ı. resmen taraftarını utandırdı. bu formaya güvenmemenin ne büyük bir ayıp olduğunu hatırlattılar bize. 

haftalar geçti, fenerbahçe kötü oyununu sürdürdü. uzun zamandır ilk kez ligin bitimine 5 hafta kala herhangi bir iddiası yoktu fenrebahçe'nin. ideal tandemini sakatlık ve cezalara kurban vermişti. eldeki en önemli yedek stoper de geçtiğimiz hafta sarı kart cezalısı olmuştu. sağ bek gökhan stoperde, hiç bir yerde oynamaması gereken ali bilgin de sağ bekte oynayacaktı. karşı cephede rakip beşiktaş ise uzun yıllardır yakalayamadığı havayı ve formu yakalamış, şampiyonluğun en önemli adaylarından biri ve türkiye ligi'nin an itibariyle en güzel futbolu oynayan takımı durumundaydı. 

ne mi oldu?

çubukluyu sırtına geçiren çocuklar yine bizi utandırdı. takımına güvenmeyen taraftara, fenerbahçe'nin ne olduğunu hatırlattılar bir kez daha. hem de bala göte değil, muhteşem bir oyunla...

bir daha unutmamak üzere;

fenerbahçe'nin varlığı umudun kendisidir...

İzleyiciler