cayicen135

Bizim için çayın da futbolun da demlisi makbuldür

Mutlu yıllar Beko!

Beko arkadaşımız 25 yaşında


Sevdiğimiz arkadaşımız ve blogumuzun değerli yazarlarından Beko, bugün 25. yaşını kutluyor. Kendisine yeni yaşında sağlık, mutluluk, başarı dışında Beşiktaş'ı Şampiyon görebilmesini de diliyoruz.
Doğumgünün kutlu olsun kaaaardişm!

veteran golcüler

aslında liste çok daha uzun. listeye alamasak da mehmet kakil, taner gülleri ve coşkun birdal gibi isimleri anmakta fayda var.

5- hasan çelik


"kral hasan" kariyerine yaklaşık 170 gol sığdırdı. bu gollerin 60 kadarını Türkcell Süper Lig'de kaydetti.

4- yunus altun

ilk defa konyaspor formasıyla izleyip neden 3 büyükler almamış bu adamı dediğim bir isimdir yunus. federasyon 178 gölü var diyor. izlemek isteyenler için kendisi şu an karşıyaka'nın oyuncusu.

3- ümit inal
1989 yılında vefa'da başlayan 17 yıllık profesyonel kariyer ve atılan 200 den fazla gol. denize düşenin yılana sarılması misali gol sıkıntısı çeken tüm takımların transfer listesine giren ve formasını giydiği her takımda o formanın hakkını veren bir gölcü.

2- taner demirbaş

ara transferde kayseri erciyesspor'a imza atan taner, tff'ye göre 260 kere gol sevinci yaşamış. 1995 yılında sadece 3 kere u-17 milli takım forması giyen taner 4 gol atmasına rağmen kadroda bir daha düşünülmemiş. unutmadan o kadronun bir diğer ismi ise "yıldıray baştürk"

1- mustafa kocabey

Papin Mustafa 35 yaşında ve hala gollerine beylerbeyi'nde devam ediyor. bu güne kadar tff'nin istatistiklerine göre 300 den fazla gölü var. dünya şampiyonalarından, tff 3. lig'e kadar uzanan bir kariyer. kesinlikle 1 numara olmayı hakediyor.


victor valdes




"... savunması da fena değil ama barcelona'nın o kaleciyle bir yere varması mümkün değil."

ahmet çakar

taraftar pubları #1

“maça gitme” eyleminin hakkıyla yapılmış sayılabilmesi için maç günü uğranması gereken yerlerdir taraftar pubları. futbol kadar tribüne de sevdalı olduğumuzdan maçtan önce taraftarlarla aynı yerde bulunup, beraber içip, birlikte tezahüratları söylemenin keyfi ayrıdır bizim için. galatasaray taraftarı için meşale, beşiktaşlılar için kazan, fenerbahçeliler içinse nazlı…

peki ya avrupa tribünleri?

* tottenham hotspurs - the torch pub


* west ham united - the boleyn pub

* cardiff city - the lansdowne
* celtic fc - brazen head
* aston villa - the adventurers


*speşıl tenks tu japon

işte o üyeler!


Tom Chambers, Dan Majerle, Kevin Johnson, Cedric Ceballos ve Larry Nance.
Bu isimler NBA 2009 allstar hafta sonu smaç yarışması jüri üyeleri. Smaç yarışması sırasında benim gibi milyonların sinirlerinin bozulmasının sebebidir bu isimler.
Smaç yarışmasını izleyen herkesin farkettiği gibi Rudy Fernandez'in "ağır" bir şekilde hakkı yendi ve ilk turda elendi. Bana kalırsa iki smacın değeri de "50" puandı.
İşte Rudy Fernandez'in smaçları:
birinci smaç
ikinci smaç

bu arada son sözüm yorumcu arkadaşlara olsun. sanırım bir şaka yapıyorlardı "Ricky Martin" mi diye sorarken.
"-Martin? Ricky Martin?
- This for Fernando Martin. First Spanish born player in NBA."

Elindeki gücün ruhundur

Akatlar Spor Salonu'nun bana yakın olması ve basketbolu sevmemden dolayı geçen sene 100 ytl'lik kombinemi almaya karar vermiştim. Sanırım üç maça gidemedim sadece. Başarılı olsun olmasın her sene olduğu gibi geçen seneki takım dağıldı. Kimseler kalmadı.

Geçen sezon normal bir lig maçına giden 50 kişiden biri olarak şunu rahatlıkla söylebilirim ki Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı bir daha öyle bir kadro kuramaz. Kursa bile o ruhu o inancı yakalayamaz. Şanssızlıklardan bahsetmeyeceğim. Çünkü şans sizi bir yerlere getirebilir ama şansı yakalamak sizin elinizdedir. Biz geçen sezon o şansı Cüneyt Erden'in son saniye üçlüğü ile kaybettik. Bu lige de yansıdı. Sonrası malum zaten.

Bu seneki takım heyecan vermiyordu. Vakit de bulamayacağım için kombine almadım. İtiraf edeyim tek bir maça dahi gitmedim, gidemedim.

Bu sezon bambaşka bir takım, bambaşka bir hoca, farklı bir mantalite...O kadar çok gelişme yaşandı ki bunların yanlışlığına, hatalara değinmeyeceğim. Bu taraftar bir sene sevinip, heyecanlanıp, bir sonraki sene parkelerde karalar bağlamak istemiyor.

Ben Pazar günü oynanacak Fener maçına, bunu haykırmak için gitmeye çalışacağım. Sahadaki Siyah Beyazlı oyunculara nasıl bir takımda oynadıklarını, bu taraftarın onlardan neler istediğini biraz olsun hissettirmek için gideceğim. Yönetime, Basketbol Şubesine bunu senelerdir hissettirmeye, anlatmaya çalışıyoruz ama olmuyor.

Beşiktaş-Fenerbahçe
1 Mart 2009 Pazar
17:00

stephon marbury

sezon başından beri tek bir maçta bile oynamayan marbury ile nyk yolları ayırmış. d'antoni'nin bir maçta onu oyuna alma isteğine olumsuz cevap vermesinden sonra bu son zaten kaçınılmaz bir hal almıştı. çok seveni de var marbury'nin. bu sene koçla yaşananlarda onu haklı gören, hatta all-star'a seçilmesi için kampanyalar yapanlar bile oldu amerika'da. nba'in en over-rated adamlarından biridir marbury gözümde. nba'de oynayan bir adam için yeteneksiz demek hadsizlik olur ama marbury'nin kendisini nba'in en iyi guardı görmesi hadsizliğin en büyüğü zaten. kişisel istatistikleri her zaman kalburüstü olmuştur ama oynadığı takımlar her zaman ligin en kötü performanslarını sergiledi. phoenix suns'ın arka arkaya marbury ve nash'li sezonlarına baktığımızda bu durum iyice belli oluyor. bu sene oynamadığı nyk'in de duhon ve nate robinson gibi vasatın biraz üstü guardlarla ve geçen senekinden -bence- daha kötü bir pota altıyla neler yaptığı da ortada. kesinlikle yeteneği olan bir adam ama basketboldan ziyade saha dışı aktivitelere ağırlık verdiği için olabileceği yerin çok altında kaldı.

boston marbury'i kadroya katmayı düşünüyormuş. amaçları rondo'nun üstündeki yükü almakmış. çok riskli hatta bence yanlış bir hareket. rondo'nun arkasında eddie house gibi takımdaki rolünü bilen, bunu kabullenen kalburüstü bir guard varken kendisini hala nba'in en iyi guardı sanan bir adamı bu mevkiye getirmek ne kadar doğru? eski ekürisi garnett'ten başka herhangi bir kimseyi mutlu eder mi bu takas?

maziye bir bakıver, neler bıraktın

İçimizde kalmasın

Gerçek olmasada girmeyecektim ama dayanamadım...

Tsubasa verdi veriştirdi



Tsubasa, Japon futbolunu topa tuttu!

Japon futbolunun önde gelen isimlerinden Ozora Tsubasa, Japon futbolunu yerden yere vurdu. cayicen135'e konuşan bebek yüzlü katil, fizik kurallarından yakındı. Tsubasa şunları söyledi:
"Sahalarımız yokuş ve toplarımız yumurta. Bu şartlar altında bizden çok şey beklemesinler."
Tsubasa, kendi ekolünün İtalya temsilcisi Benjamin hakkında da sert konuştu.
"Benjamin tam bir soteci!"

Eto'o napsın?


Yaa... Böyle bir şey olabilir mi? Keane böyle yapıyorsa Eto'o napsın?

welcome to miami

modelleri kes

nikah masasına oturdun işte

gizlice evlenmişler. niye gizli saklı evlenir böle meşhurlar anlamam hiç. telli duvaklı gelin olmayı hak ediyordu adriana. off of dertliyim dostlarım.

adriana bak bu adamla evlendin sen. daha formasını giyemiyor adam gibi

değişiklik hakkın da doldu adriana!!!! doldu!!!!

mehmet yılmaz

" fenerbahçe overpaid adamlarla dolu, türkiye'nin new york knicks'i dir"
senin ağzından adam gibi bir kelam çıktığını da duydum ya, daha da birşey istemiyorum.

Luxus, Lüksus, Luksus


Gogol Bordello tarzı bir grup:) eskilerden...

Eski dost düşman olmaz


Ligde alınan kötü sonuçlara dayanamayan Adnan Polat ve saz arkadaşları, Skibbe'ye yolu verdikten kısa süre sonra Bülent Korkmaz'ı göreve getirdi. Galatasaray'ın mutluluğu mazide arama mantelitesinin son halkası olan Bülent'in, Fatih Terim ve George Hagi'de olduğu gibi hüsranla mı takımdan ayrılacağı şu an için belirsiz. Ancak sarı kırmızılı ekibin 21 sene kulüpte forma giyen bir ismi takımın başına geçirerek sorumluluğu üstünden atma politikası oldukça başarılı...

transferin şampiyonu cayicen135

alt liglerin piri, beykoz tribünlerinin reisi, inşaat sektörünün yükselen yıldızı...

boğazın yargıcı da artık aramızda.

farkındayız, biliyoruz, çoğalarak geliyoruz!!!

Futbolun asi çocukları


Sezer Badur (Sivas)


Engin Baytar (Eskişehirspor)

Eric Cantona futbolu bıraktığından beri, yeşil sahalar O'nun kadar asi topçu görmedi. Bu iki arkadaş da Cantona kadar olmasa da Türkiye standartlarında asiliklerini her fırsatta gösteriyorlar. Engin daha çok saha içindeki tavırlarıyla baş kaldırıyor iken, Sezer ise saha dışında bile asi tavırlarıyla dikkat çekiyor. Sezer'in en çok kızdığı şey ise antrenmanlara yürüyerek gitmek. Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi yürümek yerine araba bagajına oturmayı tercih ediyor.
Futbol, Engin ve Sezer gibi çocuklarla daha güzel!

De la Pena


Fikret abini tanıcaksın vol.2

İzleyiciler